AKP'nin hazırladığı ve kamuoyunda “Katliam yasası” olarak bilinen Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Yönelik Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.
224 HAYIR, 275 EVET
TBMM, salı saat 03.51'de kapanmadan önce teklifin bütünü üzerine yapılan oylamaya 500 milletvekili katıldı. Teklif, 224 'hayır' oyuna karşı 275 'evet' oyuyla kabul edildi.
HAFTA SONUNDA 5 MADDE KABUL EDİLDİ
Hafta sonu yasanın en tartışmalı, hayvan yaşamını en yakından ve dolaysızca ilgilendiren maddeleri bütün itirazlara, teklifin geri çekilmesi ve uzlaşılarak çıkarılması önerilerine karşın AKP ve MHP ittifakı vekillerinin oylarıyla kabul edilmişti.
Pazartesi gün boyu ve salı günü ilk saatlerinde teklifin bütün maddeleri tek tek oylandı, yasanın bütünü de oylanarak kanunlaştı.
AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen Teklifle, sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, tereddüde mahal verilmemesi, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık bir şekilde tanımlanacak.
Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesindeki "Hayvanlara ötanazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötanazi yapılmasına karar verilebilir. Ötanazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır" hükümleri uygulanacak.
Yerel yönetimler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak.
Nüfusu 25 binden fazla olan belediyeler için kesinleşen bütçe gelirlerinin binde 5'ini ve büyükşehir belediyelerinde de binde 3'ünü ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için sarf etmeyen ya da bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkilileri altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek.
"Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan bakımevlerine götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevi bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak.
SOSYAL MEDYADA TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
Sokaktaki köpeklerin katledilmesini öngören teklifin yasalaşmasının ardından çok sayıda yurttaş sosyal medyadan tepki gösterdi.
'#YasayıGeriÇek, #KatliamYasasınıTanımıyoruz' etiketleri altında binlerce mesaj paylaşıldı.
Binlerce yurttaşlar, "Bu katliam yasasına onay verenleri tarih asla affetmeyecektir!" diyerek tepkilerini dile getirdi.
Elleri katliam yasasına kaldırdılar!
HANGİ PARTİDEN KAÇ VEKİL ‘EVET’ DEDİ?
AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla TBMM Genel Kurulu’nan kabul edilen katliam yasası teklifinin oylamasına muhalefet partilerinden çok sayıda milletvekili katılmadı
Kamuoyunda tepkilere neden olan 17 maddelik "Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Görüşmeler sırasında söz alan ve "Bu kanunda öldürme yok, sahiplenme var, teşvik var" iddiasında bulunan AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, "Teklifin hayırlar getirmesini diliyorum. Belediye başkanlarımıza güçlü destek veriyoruz. Barınakları kurun. Kısırlaştırma seferberliği yapalım, aşılayalım. Vicdanlarınıza sesleniyorum, barınakları kurun" ifadelerini kullandı.
Saatler süren görüşmelerin ardından AKP ve MHP oylarıyla geçen teklife karşıCHP'den 123, DEM Parti'den 35, İYİ Parti'den 26, Saadet-Gelecek grubundan 18, DEVA Partisi'nden 12, TİP'ten 3, DP ve EMEP ile bağımsızlardan 2 milletvekili ret oyu kullandı. 224 hayır oyuna karşı 273 evet oyu verilen teklifin oylamasına toplamda 500 milletvekili katıldı.
Meclis tutanaklarına göre oylamaya AKP'den 20, MHP'den 21 milletvekili katılmadı. Meclis'te 4 milletvekiliyle temsil edilen Hüdapar'dan da hiçbir isim oylamada yer almadı.
Muhalefet bloğundan da oylamaya toplamda 45 milletvekili katılmadı. CHP'den 4, DEM Parti'den 22, İYİ Parti'den 6, Saadet Partisi ile DEVA'dan 2'şer milletvekili, DP'den 1 milletvekili oylamada bulunmadı. Bunlarla birlikte 6 bağımsız milletvekili de oylamaya katılmadı.
ÖZEL: AYM'YE GÖTÜRECEĞİZ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kanun teklifinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesinin ardından kuliste basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Konuyla ilgili çalışacaklarını ifade eden Özel, "Sağlıklı bir çevre hakkı insanlar için gerekli. Özellikle aşılı sokak köpeklerinin vahşi yaşamla kent yaşamı arasında özellikle kuduz gibi hastalıklara karşı bir bariyer olması da göz önünde bulundurularak halk ve toplum sağlığı açısından da çok büyük bir risk alındı. Hepsini birden değerlendirip kanunu Anayasa Mahkemesine götüreceğiz. Bu bizim zaten görevimiz. En kısa zamanda ve yürütmeyi durdurma talebiyle bunu yapacağız" diye konuştu
CUMHURİYET
T24.Com / Gökçe TAHİNCİOĞLUndan ANALİZ
0 soruda 'ötanazi' düzenlemesi: Tartışmalı yasa ne getiriyor, sokak köpekleri öldürülecek mi, uygulamayan belediyelere ne yapılacak?
Muhalefet, önergenin katliamı gizleme amacı taşıdığını, barınağa alınan köpeklerin hemen öldürüleceğini iddia ediyor. Teklifte böyle bir kelimelendirme yer almasa da bu iddiayı boşa düşürecek, sınırlayıcı bir düzenleme de yer almıyor ve köpeklerin kaderini tamamen uygulayıcıların kaderine bırakıyor
Yüzbinlerce sokak köpeğinin öldürülmesine neden olacağı gerekçesiyle eleştirilen, kamuoyunda “köpeklere ötanazi düzenlemesi” olarak bilinen teklif, önce TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’ndaki uzun ve sert tartışmalardan sonra kabul edildi. Komisyon görüşmeleri sırasında verilen önergelerle teklifin yumuşatılmasına çalışıldı. Ardından TBMM Genel Kurulu'na gelen teklif metninde, önergelerle yapılan değişikliklerde, açıkça sokak köpeklerinin tamamının öldürüleceği gibi bir ifade yer almıyor ve ötanazi için çeşitli kriterler getiriyor ancak muğlak hükümler, uygulamadaki belirsizlikler, tanımlardaki açıklar yüzbinlerce köpeğin öldürülmesi sonucunu doğurabilecek. TBMM Genel Kurulu'nun düzenlemeyi yasalaştırmasıyla barınak kurmaları için 2028’e kadar süre tanınan belediyeler hemen harekete geçebilecek. Bu nedenle gerekli kriterlerin sağlanıp sağlanmadığına bakılmadan köpeklerin öldürülmesine başlanma ihtimali de bulunuyor.
10 soruda, tartışılan düzenlemeler şöyle:
1- Tartışılan düzenleme nasıl gündeme geldi?
Kamuoyuna, “sokak hayvanlarına ötanazi” düzenlemesi olarak yansıyan, Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, gündeme yerel seçimlerin hemen ardından geldi. Aslında uzun yıllardır özellikle köpek saldırıları tartışılıyor ancak bu konuda harekete geçilmiyordu. Sokak köpekleriyle ilgili bazı derneklerin usulsüzlükler yaptıkları, para toplayıp zimmetlerine geçirdikleri iddiaları da sıkça gündeme geliyordu. Bu konuda oluşan karşı dernekler, özellikle sokak köpeklerinin saldırılarını konu etti. AKP, düzenlemeyi konuşmaya başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen aralık ayında Ankara Keçiören’de 4’üncü sınıf öğrencisi Tunahan Yılmaz’ın boş arazide köpeklerin saldırısına uğrayarak ağır yaralanmasının ardından, “Sokak köpeklerinin zarar verdiği insanların haklarını da koruma görevleri” olduğunu belirterek, bu sorunu çözüme kavuşturacaklarını açıklamıştı. Yerel seçimden sonra, mevcut yasanın yetersiz olduğu konuşuldu. Ancak köpeklerin öldürülmesine dair bir düzenleme yapılacağının gündeme gelmesiyle tepkiler arttı. AKP, mayıs ayı başında TBMM’ye getirmeyi tasarladığı teklif üzerinde çalışmaya devam etti. Temmuz ayında yeni teklif AKP’li vekillerin imzasıyla TBMM’ye sunuldu ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’na havale edildi.
2 - Yerel seçimden sonra gündeme gelmesi nasıl yorumlandı?
Teklifin, AKP’nin ilk kez ikinci parti olarak çıktığı, birçok belediyeyi kaybettiği 31 Mart yerel seçiminden sonra gündeme gelmesi, sokak köpeklerinin toplanması konusunda belediyelerin yetkili olması nedeniyle siyasi bir adım olarak değerlendirildi. CHP’li seçmenin düzenlemeye karşı olması, buna karşılık teklifin ve mevcut yasaların konuyla ilgili olarak belediyeleri görevlendirmesi, “AKP, CHP’yi zor durumda bırakmak istiyor” yorumlarına yol açtı. Belediyelerin yasayı uygulamaması durumunda İçişleri Bakanlığı’nın harekete geçebileceği de iddia edildi. Bununla birlikte, özellikle köpeklerin uyutulmasının pahalı bir işlem olması nedeniyle teklifin gündeme getirildiği, birilerine rant sağlanacağı iddiaları da muhalefet tarafından dillendirildi.
3 - Teklif, neden “ötanazi düzenlemesi” olarak nitelendirildi?
AKP’nin TBMM’ye getirdiği teklifte, sokak köpeklerinin öldürülmesi seçeneği için, “ötanazi” kavramı kullanıldı. Mevcut bazı düzenlemelerde de hayvanların öldürülmesi konusunda bu ifade kullanılıyor. “Ötanazi”, aslında hasta kişilerin yaşamlarını kendi istekleriyle ve tıbbi müdahaleyle sonlandırılmasını istemeleri için kullanılan bir kavram. Bazı batı ülkeleri, vatandaşlarına belli kriterlerle ötanazi hakkı tanıyor. Hayvanların bu konuda karar verme yetisi bulunmadığı için teklifte bu kavramın kullanılması eleştirildi. Buna karşılık, teklif bu kavram kullanılarak komisyona havale edildi ve dolaylı olarak kullanılarak kabul edildi.
4 - Teklif, AKP tarafından nasıl gerekçelendirildi?
AKP Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci başkanlığında toplanan komisyonda konuşan teklife imza atan isimlerden Harun Mertoğlu, kanunların ihtiyaçtan doğduğunu, bu teklifle "Önce insan" dediklerini belirtti. Mevcut düzenlemelerin günümüzdeki ihtiyaçlara cevap vermediğinin anlaşıldığını vurgulayan Harun Mertoğlu, şöyle konuştu:
“Yaşanan olaylar, kanun değişikliğine gidilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. ‘Hayvanları yakala, kısırlaştır, aşısını yap, tekrar sokaklara bırak’ anlayışı ihtiyaçlarımıza cevap vermemiş, onlarca insanımızın, çocuklarımızın ölmesine sebep olmuştur. Geldiğimiz bu noktada gerek AİHM kararları gerek Danıştay kararları sokaklarda yaşanan ve hayvanlardan kaynaklı meydana gelen trafik kazalarının sorumluluğunu idarelere vermiştir. Dolayısıyla sokaklar hayvanlar için bir yaşam alanı olamaz. Sokaklar değil hayvanlar için insanlar için bile güvenli bir yaşam alanı değildir. Sokaklarda açlık, susuzluk, bulaşıcı hastalıklar var. Sokaklar tekin değil.”
Teklifin gerekçe kısmında da benzer bir yaklaşım sergileniyor. Sokak köpeklerinin saldırıları sonucu yaşanan olayların istatistiklerine yer verilen gerekçede, mevcut yasanın “yakala-kısırlaştır-sal” ilkesini temel aldığı ancak bunun uygulanamadığı belirtiliyor. Batı ülkelerinden örneklere yer verilen gerekçede, teklifle yeni bir yöntem geliştirildiği savunuluyor.
5 - Teklif, hangi uygulamayı esas alıyor?
Teklifte yer alan düzenlemeye göre, kedi ve köpekler, Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" olarak sınıflandırılacak. Mevcut Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle hayvan bakımevi tanımında uyum değişikliği yapıldı. Hayvan bakımevinin tanımı, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştirildi. Buna göre, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların hayvan bakımevlerine toplanması ve buralarda rehabilite edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmak için onun yasal sorumluluğunun alınması gerekiyor.
“Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir" ifadesi yürürlükten kaldırılıyor. Buna göre, hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri sağlanabilmesi amacıyla hayvan bakımevlerine alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.
6 - Barınağa alınan hayvanlar öldürülecek mi?
Komisyon çalışmalarının ikinci gününde, önerge ile “ötanazi” maddesi adı verilen maddede değişikliğe gidildi. Teklifin tartışılan beşinci maddesi, saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce ötanazi yapılacağı düzenlemesini içeriyordu. Önergeyle bu hüküm tekliften çıkartıldı.
Önergeyle teklife, "Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır. Yerel yönetimler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkilidir." hükmü eklendi.
AKP’liler, böylece bütün köpeklere ötanazi uygulanmasının söz konusu olmayacağını savundu. Ancak önergeyle getirilen düzenlemede atıf yapılan hüküm, şu düzenlemeyi içeriyor:
"Hayvanlara ötanazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötanazi yapılmasına karar verilebilecek. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır."
7 - Bu hükme göre sokak hayvanları öldürülecek mi?
Önerge ile kedilerin kapsam dışı bırakıldığı belirtildi. Ancak yine teklife göre kedilerin de “sahipli” hayvan statüsüne alınması söz konusu olacak. Fakat asıl risk sokak köpekleri konusunda devam ediyor. Yeni düzenlemede de ötanazinin olumsuz davranışları kontrol edilemeyen köpeklere yapılacağı belirtiliyor. Bunun da veteriner hekim tarafından ve gözetiminde yapılacağı belirtiliyor. Ancak olumsuz davranışı kimin belirleyeceği bütünüyle belirsiz. Davranışların ne kadar süreyle takip edileceği, kararın kimin tarafından ne aşamada verileceği de muğlak.
Muhalefet, önergenin katliamı gizleme amacı taşıdığını, barınağa alınan köpeklerin hemen öldürüleceğini iddia etti. Teklifte böyle bir kelimelendirme yer almasa da bu iddiayı boşa düşürecek, sınırlayıcı bir düzenleme de yer almıyor. Teklif, köpeklerin kaderini tamamen uygulayıcıların kaderine bırakıyor. Teklife göre ayrıca, köpeklere müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil, Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilmesine olanak sağlanıyor. Bu düzenleme de tıbbi zorunluluk bulunmasa da köpeklerin öldürülmesine olanak sağlıyor.
Teklife göre, yerel yönetimler adına sahipsiz hayvanları toplayarak bir yere terk eden ya da köpeği bakımevi dışında bir alana bırakanlar cezalarla karşılaşacak. İlk aşamada öldürülmeyen köpekler, sisteme kaydedilecek ve sahiplendirilinceye kadar barınakta tutulacak. Bu aşamada bu köpeklerin öldürülüp öldürülmeyeceği de tamamen muğlak.
Teklif metninde ve önergede sahipsiz sokak köpeklerinin öldürüleceği, tamamına ötanazi yapılacağı gibi bir ifade bulunmuyor. Köpeklerin öldürülmesi, önergeyle atıf yapılan yasada yer alan “insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda…” koşullarıyla sınırlı tutulmakla birlikte yine teklifte gönderme yapılan mevzuattaki belirsizlikler ve sayıları milyonları bulan köpeklerin toplanması için işaret edilen barınakların yetersizliğinin uygulamada katliamla sonuçlanacağı endişesi yaşanıyor.
8 - Muğlaklık sadece tekliften mi kaynaklı?
Teklifte, sokak köpeklerinin sayısı 4 milyon olarak açıklanıyor. Muhalefetin verdiği bilgiye göre, Türkiye’deki barınakların toplam kapasitesi 110 bin civarında. Muhalefet, bu durumda toplanan köpeklerin hemen öldürülmesi seçeneğinin devreye gireceğine işaret ediyor. Teklifte de bunu engelleyici bir hüküm bulunmadığı belirtiliyor. Teklifteki muğlaklığın, uygulamada köpeklerin topluca öldürülmesi sonucunu doğuracağı ifade ediliyor.
9 - Kanunla görevlendirilen belediyelerin düzenlemeyi uygulamama seçenekleri var mı?
CHP’liler, hiçbir kentte bu kadar barınak bulunmadığını, bu kadar barınağın yapılmasının mümkün olmadığını, pahalı bir işlem olan ötanazinin uygulanması için de yeterli bütçe bulunmadığını, belediyelerin fiilen bu kanunu uygulayamayacaklarını savunuyor. AKP’liler ise kanunla, belediyelere barınak yapımı ve diğer işlemler için, gerekli kaynağın yüzde 40’ının bakanlık tarafından sağlanacağına dikkati çekiyor. Buna rağmen CHP’lilere göre kanunu uygulamak imkânsız. İmkân olsa bile CHP’li belediyelerin fiilen bunu uygulamayacakları komisyonda defalarca söylendi.
Ancak teklifte, barınak için kaynak ayırmayan, gönderilen kaynağı farklı amaçlarla kullanan belediye başkanlarına 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verileceği düzenleniyor. Belediye meclis üyeleri de aynı şekilde cezalandırılacak. Büyükşehir, il belediyeleri ve nüfusu 25 binden fazla olan belediyeler yasayı uygulamak zorunda kalacak. Belediyelere bakımevlerini kurmaları için 31 Aralık 2028’e kadar süre tanındı. Ancak bu süreye kadar yasanın uygulanmayacağına yönelik bir hüküm düzenlemede yer almadı. Bu nedenle yasanın, ayrı bir yürürlük hükmü konulmazsa hemen uygulanması söz konusu olabilecek. Ancak barınağa alınarak kısırlaştırılıp yaşatılacak köpek sayısı, barınak sayısından çok fazla olduğu için yasanın nasıl uygulanacağı meçhul. Köpeklerin hemen öldürüleceği iddiası da buradan kaynaklanıyor.
10 - Sokak hayvanlarını sahiplenerek kurtarmak mümkün mü?
Evet, ancak bakım yükümlülüğünü yerine getirmezse, sahiplenen köpek geri alınacak. Bakım yükümlülüğünün kapsamı ise belirsiz. Köpeği sokağa terk edenlere de 60 bin liraya kadar ceza verilecek. Hayvan sahiplerine, hayvanlarını sisteme kaydetmeleri için 31 Aralık 2025’e kadar da süre tanındı.