CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’un Bayrampaşa ilçesinde bulunan Türkiye Bosna Sancak Derneği’ni ziyaret etti. Burada konuşan Özel, şunları söyledi:
“Türkiye’deki 411 belediyemize kamuoyu önünde açık talimatımdır. Bizim belediyelerde akraba kayırmacılığı yasak, biliyorsunuz. Asla izin vermiyoruz ama bir akraba kayırmacılığına izin vereceğim. Bosna Sancaklı akrabalarımı kayıracaksınız. Onlar ne isterse yapılacak. Çünkü onlar kendileri için bir şey istemez. Manisa’da, İzmir’de, Bursa’da, Antalya’da, Türkiye’nin dört bir yanında, İç Anadolu’da, Karadeniz’de, her yerde varlar. Ben daha bir tanesinin bana şunu yap, çocuğuma şunu yap dediğini duymadım. Gelirler, bir şey isterler. Hep bir gariban için isterler, bir yoksul, bir ihtiyaç sahibi için, bir genç, yaşlı, öğrenci için isterler. O yüzden 411 belediyemize Bosnalı akrabalarımız emanettir. Onlar ne isterse yapacağız. Bundan sonra gelecek seneye dair bir şey söyleyeyim. Seneye soykırımın 30’uncu yılı. İş birliği içinde orada çok güçlü olmalıyız. Orada soykırım anma törenlerine başkanlık yapan değerli büyüğümüzle konuştuk. Dedi ki, ‘Seneye de beklerim’. Dedim ki, ‘Allah’tan bir mani olmazsa seneye 30’uncu yılda oradayım’. Gençlik kollarımıza talimat verdik. Marş Mira’nın tamamına katılacaklar. Kadın kollarımız katılacaklar. Eğer doğru planlayabilirsek hiç değilse son gününe ben de katılacağım.
“Dün Kıbrıs’ta çok doğru bir tablo vardı”
Dün Kıbrıs’ta çok doğru bir tablo vardı. Türkiye’deki siyasi partilerin neredeyse tamamının genel başkanları oradaydı. Ben CHP Genel Başkanı olarak, Kıbrıs Barış Harekatı’nı yapan Bülent Ecevit’in, üçüncü genel başkanı olduğu partinin genel başkanı olarak oradaydım. Harekata imza atan Önder Sav, o dönemin bakanı. O gün 34 yaşında, bugün 84 yaşında, oradaydı. Genel Başkanımız Altan Öymen, 93 yaşına rağmen dün 45 derece sıcağın altında oradaydı. Murat Karayalçın oradaydı, Hikmet Çetin oradaydı. Ayrıca bir de sürprizimiz vardı, adaya, rahmetli Turan Güneş, Ecevit ile konuşuyorlar, cep telefonu yok. Mesaj atamazsın, WhatsApp’tan yazamazsın, bağlattı mı seni orada dinlerler. Cenevre’den bir haber verecek. Eğer anlaşılsa ne ala. Birlikte açıklarlar, Kıbrıs’a barış geldi, harekata gerek yok diye ama eğer anlaşma yoksa, Kıbrıs Türk halkının sağlığı, canı, malı, namusu, toprağı güvence altına alınmıyorsa mecbur siyasi hedeflere ulaşmak için askeri hedeflere ulaşacağız. Adanın planlanan kadar kısmını alacağız, onun için bir şifreye ihtiyaç lazım. Demiş ki anlaşamazsak, ben derim ki genel başkanım, çok yoruldum. Benim kızım Ayşe tatile çıksın dersem o zaman Mehmetçik adaya çıksın demek bu. Anlaşmışlar. Biz dün adaya o Ayşe ile birlikte çıktık, birlikte gittik, Ayşe Ayata ile beraber. Böyle birlik ve beraberlik içinde Kıbrıs’ın da geleceğini düşünerek orada da sorunlarımız var. Bosna’nın da geleceğini düşünerek çünkü Bosna Hersek’te de bir yandan önemli başarı elde ettik. BM, soykırımı anma günü olarak ilan etti ama bir yandan da Republika Srpska tarafında olmadık şeyler oluyor. Askerler marşlar söylüyor. Katillerin resimlerini asıp kaçanlar var. Böyle olmadık şeyler hareketleniyor. Sırbistan’da belli olmadık temaslar var. Tabi oraya da dikkatimizi yönlendirmemiz lazım. Çünkü asla ve asla bir daha 29 yıl önce yaşananların değil bir benzerini binde birini yaşamaya tahammülümüz yok.
“Gelecek seçimlerden sonra iktidar partisiyiz”
Onun için CHP, gelecek seçimlere kadar muhalefet partisi, millet o görevi verdi ama Türkiye’de muhalefet partisiyiz. Dışarıya çıktık mı, biz Türkiye’nin partisiyiz. Allah’ın izniyle de gelecek seçimlerden sonra da iktidar partisiyiz. Bunun için 30’uncu yılda tüm siyasi partilerin genel başkanlarını ayrı ayrı da arayıp davet edeceğim. Şimdiden buradan da söylüyorum, hep birlikte Bosna’da olmamız, Srebrenitsa’da olmamız lazım. 30’uncu yılın 30’uncu yıla yakışır şekilde anılması, o acının birinci yıl gibi hatırlanması, hatırlatılması, belleklere bir kez daha nakşedilmesi için üstümüze ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Derneğimizle birlikte fikri iş birliğine, sahada iş birliğine, lojistik iş birliğine ne gerekiyorsa yapalım. Biz adaya 1974 gazimizi götürmek istedik. Ne uçak ne oteller müsait olmadı. En son 174’te anlaştık. Dün 174’ü resmi geçitte coştu, onlar ağladı, biz ağladık. Gelecek sene de oraya kapasitenin mümkün olduğu en büyük kalabalıkla, en kuvvetli mesajları içeren ve en kuvvetli mesajları verebilecek bir dinamizmle orada olmak lazım. Onu hep beraber başaracağız.”
KAYNAK: ANKA