Ne diyordu Mete yüzbaşı?

“UYURSANIZ ÖLÜRSÜNÜZ”

Kahramanca mı savaştınız?

Hayır, bu adam uyudu diye öldünüz!

Burası bir birlik, bireysel hareket edemezsin!

Sen uyursan herkes ölür!

Evet bugün ülkemizin demografik yapısını göz göre göre değiştiriyorlar!

Gözümüzün içine baka baka bizi uyutuyorlar!

Uyutmak için kullandıkları sihirli sözcük ise Ümmet!

Ensar muhacir ilişkisi varmış aramızda!

Encar, muhacir, ümmet üçlemesiyle milyonlarca sığınmacıyı doldurdular ülkeye!

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamaya göre, Türkiye’de geçici koruma altında 3 milyon 158 bin 724 Suriyeli var!

Bunlar kayıt altında olan Suriyeliler sadece!

Bunun daha Afgan’ı var, Pakistanlısı var!

Milyonlarca yabancıyı doldurdular ülkeye!

Çoğu da eli silah tutan erkek!

Özellikle Afganistan ve Pakistan’dan gelenlerin yanında ne çocuk var ne kadın!

Ellerini kollarını sallaya sallaya eleğe dönen sınırımızdan geçiyorlar.

Hiç çekinceleri yok.

Çıkıp nasıl geldiklerini anlatıyorlar, sosyal medyada insan kaçakçıları reklamlar yayınlıyor!

Milyonlarca yabancı doldu ülkemize, şehirlerimizin demografik yapısı bozuluyor!

Örneğin Atatürk’ün “şahsi meselem” dediği ve bizzat şahsi çabalarıyla Türk topraklarına katılmasını sağladığı Hatay’da Suriyeli sayısı, Türk nüfusunu geçti!

Bunu ben değil, CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur söylüyor!

Başka illerimizde de durum benzer!

Türk gençlerinin kafasının üzerinde ekonomi kılıcı sallandırılıp bu gençlerin hayat kurması imkansızlaştırılırken bu sığınmacılar patır patır doğurup çoğalıyor!

Sokaklar sığınmacıların çocuklarıyla, bebekleriyle kaynıyor, kontrol mekanizması ise yok!

Adamlar bırakın hastanelerden ücretsiz yararlandırılma imkanını bizlerin önüne geçiyorlar sırada artık!

Hatırlarsınız Suriyeli bir karı koca, “Türk vatandaşlığı ister misiniz?” sorusuna “Neden isteyelim? Sigortamız bedava, kiramız yok, maddi destek var. Türk vatandaşı olursak bunlara para harcayacağız” demişti!

Durum aynen bundan ibaret.

Türk yurdunda Türk garip kaldı!

Giderlerse gitsin denilen Türk hekimlerin yerine Suriyeli sağlıkçılar doldurulurken Milli Eğitimde dahi Suriyeli öğretmenlere imkan tanınıyor!

Bakanlık “Suriyeli gönüllü eğitimciler” diyor, Suriyeli çocukların adaptasyonu için diyor ama yerseniz!

Suriyeli doktorlar da Suriyelilerin sağlık sistemine adaptasyonu için mi atandı o zaman?

Şimdi de sıra sanırım Türk ordusunda!

Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı derken şimdi de Milli Savunma Bakanlığı’nda skandal patladı!

Geçtiğimiz gün gerçekleştirilen Milli Savunma Üniversitesi Giriş sınavında ikamet izni türü olarak "insani" ya da "uzun dönem" yazan adayların sınava girebileceği belirtildi!

Olay şöyle ortaya çıktı:

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tarafından MSÜ sınavına ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“3 Mart 2024 tarihinde ÖSYM tarafından Milli Savunma Üniversitesine giriş sınavı yapılacak. Sınavda görev yapacak olan görevlilere Ösym tarafından şöyle bir mesaj gönderilmiş:

“Sayın Görevlimiz, T.C. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı tarafından verilen İkamet İzni Belgesi’nin arka yüzünde ikamet izni türü olarak "insani" ya da "uzun dönem" yazan adaylar uyruğuna bakılmaksızın sınava girebilecektir. Hassasiyetinizden dolayı teşekkür ederiz. ÖSYM B001” Bu doğru mu?”

ÖSYM tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:

"Milli Savunma Üniversitesi sınavına girebilmek için sınava başvuru kılavuzunda da belirtildiği üzere adayların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanların MSÜ sınavına başvuru hakkı bulunmamaktadır. Söz konusu mesaj, tüm sınav görevlilerine gönderilen bilgi mesajları arasında yer aldığından söz konusu sınavda sehven gönderilmiştir"

İşte skandalın içinde başka bir skandal doğuran açıklama da bu oldu!

Sınav kılavuzunda da aynı ifadelerin yer aldığının ortaya çıkması çok da uzun sürmedi!

Bina sınav sorumlusuna yönelik hazırlanan kılavuzda, “T.C. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı tarafından verilen ve belgenin arka yüzünde ikamet izni türü olarak “insani” ya da “uzun dönem” yazan ve pasaportunu ibraz edemeyenlerin ikamet izni kartları sınava girişlerde geçerli belge olarak kabul edilecektir” ibaresinin yer aldığı ortaya çıktı!

Türk gençleri hayatlarının baharında ÖSYM’nin sınavlarında ömürlerini geçirirken bizim vergilerimizle ayakta duran ÖSYM’nin insani ikamet izni alan sığınmacılara, ordunun kapılarını açtığı böylece tescillenmiş oldu.

Atatürkçü subaylar şanlı ordumuzdan ihraç edilirken ne idüğü belirsiz tipler Türk ordusuna yerleştirilmeye çalışılıyor anlaşılan!

Sanırım ümmetçilik politikasında iş buraya kadar geldi!

Türk Silahlı Kuvvetlerine alternatif olarak SADAT’ın kurulması yetmemiş,

Şanlı Türk Ordusu’nu Ümmet Ordusu’na dönüştürmek ve Türksüzleştirmek için var güçleriyle çalışıyorlar!

Hatırlayın Osmanlı’nın son dönemlerini!

Ordu öyle bir kozmopolit yapıya bürünmüştü ki, neredeyse Türk yoktu içinde!

Yine hatırlayın, savaş çıktığında ilk ihanet edenler kimler olmuştu?

Türk milletine isyan edip silah sıkan kimler olmuştu?

Uyursan ölürsün asil ve şanlı Türk milleti!

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ne diyor?

“Uyuyan milletler ya ölür ya da köle olarak uyanır”

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turk-ordusunu-turksuzlestirme-projesi-msu-sinaviyla-desifre-oldu-771436h.htm?fbclid=IwAR2CRHMc9GgoNv6DWwh33WPxeUFSnYqGsSNM2AMM20LxOZEhI9a1GDOcEhY