hilmigider @ hotmail.com

1995-2000 yılları arası Efes Dost FM dinleyenler, (en azından o yıllarda proğramların yönetmenliğini yapanlar, repertuarlarını hazırlayanlar) hatırlayacaklardır. Haftanın Cuma günleri Radyomuzda Proğram jeneriği de Orhan Gencebayın GÖNÜL DAĞI şarkısı olan, Duygusal, Müzikal bir proğram yapıp sunuyordum, Proğramın adı da “Adressiz Mektuplar”dı. Proğramın formatı; Söylediklerim, okuduklarım ve dinlettiğim müzikler adresi olmayan yüreklere göndermeydi ama her kimin ilgisini, bilgisini, yürek sızısını dinlendiriyor ve bu nedenle ilgilendiriyorsa gideceği adres orasıydı, onlardı. Bu yazımında başlığını o proğramımdan esinlenerek “Adressiz Mektuplar” koydum. Yazacaklarım kimi ilgilendiriyorsa, Meraklandırıyorsa, kimin yüreğine dokunuyorsa onlaradır.

Konumuz, geçtiğimiz yerel seçimde kazandığı Belediye Başkanlıkları ve Meclis üyelikleri ile Türkiyemizi adeta “kırmızıya” boyama başarısını gösteren CHPnin Bazı Belediye Başkanları.
Bunların en ünlüsü de ‘Ulusal Medyaya çokça yansıdığından’ BURSA oldu. Ve daha neleri var. (Medyaya yansıyanları arşivledim yazmaya kalksam sayfam dolar) Vede basına yansımayan kimbilir nice ilçe belediyeleri vardır.
Ve Kentimizde de kentdaşlarımızın arasında Belediyemizde bu konuya benzer “danışman” adı altında veya üst görevlere getirilecek, veya yeri değişecek “yakın” isimlerin olacağı “söylentilerinin” “iddialarının” çok çok olduğunu da belirteyim.
 
Bu Başkanlar Ne kadar heveslilermiş AKP ye benzemeye, Ne kadar AÇlarmış iktidar olmaya, yetki almaya, Ne kadar DERS almamışlar bu güne dek AKPnin Yönetim anlayışından, Yandaş kayırımcılığından, Bir anda ne kadar “Nasıl olsa Seçimi kazandık” Beş yıl GÜÇ bende olgusuna kaptırmışlar kendilerini, Seçilir seçilmez CHPnin İlkelerini, proğramını vede Genel Başkanlarının söylevlerini değerlendirip düşünmeden (biliyorlarsa da umursamayıp) oğlunu, kızını, gelinini, kardeşini, yeğenini, dünürünü, kuzenini, eşini, dostunu, kankasını, yandaşını, akrabasını, akrabasının akrabasını bile  işe almalara veya göreve atamalara başladılar. Yönecekeleri belediyelerinin üst Makamlarına, Koltuklarına veya Şirketlerine.
Atama, İşe alma savunmaları ise “Güvenilir” olmalarıymış. O görevleri yapabilecek liyakatlıları, o konularda yıllarını vermiş deneyimlileri “aşağlarcasına”. Allah aşkına bu kadar vurdum duymazlık, utanmazlık olur mu?  Bu kadar kör ve dar beyinlilik nasıl olur? O koltuklara gelmelerinin CHP olduğunu, Nasıl bir anda unuturlar CHP olmasa seçilemeyeceklerini? Siyaseten bir hiç olduklarını. Düşünemiyorlar mı CHPnin önümüzdeki Genel Seçim hedeflerini.

Benim gibi milyonlarca CHP gönüldaşının, sempatizanının, Üyesinin, hatta başka partili olupta bu seçimlerde “Türkiye İttifakını oluşturan” CHPye oy vermişlerin yüreklerini ağızlarına getirip, Böyle giderse, “yok birbirinizden farkınız, demek ki sizde AKP gibi bir partisiniz, Aslı varken, Sureti’ne gerek yok. Ülke iktidarına gelirlerse kimbilir daha ne gibi benzer hatta daha fazlası uygulamalar yaparlar endişesinin yaratacağı kaygısı ile eyvah CHP yine iktidar olamayacak diye umutsuzluğa, endişeye düşürmek kimin yetkisinde, kimin keyfiyetinde, hatta kimin ve kimlerin haddinde?

Yazıktır, Ayıptır, Günahtır diyerek kara kara düşünürken Allahtan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Belediyesini ziyaretindeki konuşmasında, sesini yükselterek “CHP’li belediye ne demek derseniz, önce dürüstlük, temizlik, şeffaflık, halka hizmet, rantçılık yerine halkçılık, müze, yeşillik, orman, insan demek” dedi.
Yeni seçilen Belediye Başkanı Burcu Köksal’ı kutlama ziyaretine gittiği Afyonkarahisar’dan ise bu konuda resmen haykırdı. "Ülkemizin geleceğini düşünüyorsak bize fedakarlık çalışmak düşer. Şöyle düşünmeyin 50 yıldır bu partide koşuyorum belediyeyi kazandık artık benim rahat etme zamanım.  Biz bu ülkenin geleceğini kurdurmak için burada kişisel taleplerin çok dışında bir yaklaşımda bulunmamız gerekiyor. Ufak tefek atama hataları oluyor, tek tek hepsini geri aldırtıyorum. En iyi o işi yapacağını düşündüğü kişi çok yakın bir partilinin, bir yakınımızın yakını oluyor, Bursa’da Balıkesir’de Adana’da geri aldırdım. Hata yapma lüksümüz yok. Onlar gri bir kağıt gibi onlar kir göstermiyor, biz tertemiz bir partiyiz bembeyaz bir kağıt gibi, üzerine kurşun kalemi kondursak kir gösteriyor kardeşim. Dikkat edeceğiz, doğru davranacağız, örnek olacağız."

İnanınıyorum ki, Genel Başkan bu söyleviyle milyonların yüreğine su serpti ve rahat bir nefes aldırdı. Ve ardından sadece 4 gün sonra CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek ve Genel Sekreter Selin Sayek Böke imzasıyla CHP'li belediyelere ‘israfla mücadele ve kayırmacılık’ başlığında ve  “Kamu hizmetine seçilme bir ayrıcalık değil belediye başkan ve yöneticileri için büyük sorumluluktur” “Atamalarda ve işe alımlarda kayırmacılığa yol açmama; liyakat dışına çıkmama ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalınması gerekmektedir” talimatları gibi belediyelerin uyması ve uygulaması gereken birçok konudaki 3 sayfayı bulan uzuuun bir GENELGE tüm belediye başkanlarına gönderildiği tüm Medyaya yansıdı.
İşte bu GENELGEnin LİNKini aşağıda verip benim ilgi alanım, “sorumluluğum” veya merakım diyen, düşünen herkese Adressiz Mektup misali gönderiyorum. Kentdaş bilinciyle bu “genelgeyi” okuyup, takalım “Genelge” gözlüklerini, futboldaki yan hakem gibi başlayalım gözlemeye, izlemeye belediye yönetimimizin bu genelge doğrultusundaki uygulamalarını.
https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/chpden-belediye-baskanlarina-israfla-mucadele-ve-kayirmacilik-2205577?utm_medium=KategoriSayfasi&utm_source=KategoriSayfasi 

(Sevgili dostlar gözlemliyoruz ki CHP bu kez işi baştan çok sıkı tutuyor. CHPli Belediye Başkanlarının Genel Merkezinin isteğiyle imzalayıp verdikleri “Halkçı Belediyecilik Taahhütnamesi ve CHP Yerel Yönetimlerde eşitlik politika belgesi”ni de bir başka yazımda ilgilenenlere, merak edenlere sunarak irdelemeye çalışacağım)  

Anlayanlara SELAM, Beni İlgilendirmiyor diyenlere ise HELAAL Olsun
Bir sonraki buluşmamıza dek HUZURLU, SAĞLIKLI, MUTLU ve DOSTça Kalın