hilmigider @ hotmail.com

Sevgili Dostlar 17 Haziran 2024 te Efes antik kentinde yaşanan ve ulusal medyanın “Antik Efeste Skandal” manşetiyle duyuran olayla ilgili BU TÜR ORGANİZASYONLAR İLK vede YENİ DEĞİL Kİ.! Demiştim ve son yemek skandalından tam yedi yıl önce bu konu hakkında yadıklarımı ve yazılanları sizlere sunmaya çalıştım. İşte bu günde o yazılanların ve yazdıklarımın dördüncü ve sonuncusunu noktasına, virgülüne dokunmadan 7 yıl öncesindeki ve o günkü tazeliği ile yayınlıyorum.
Buyrun o günleri hatırlayalım.

31.07.2017 
EFES’E ANKARA GÖZLÜĞÜ İLE Mİ, EFESSELÇUK GÖZLÜĞÜ İLE Mİ BAKACAĞIZ.!

Dördüncü haftadır “efes’te sünnet düğünü” iddialarını yazmaya ve yazılanları aktarmaya çalışıyorum. Bu konuda yazdığım ve Ülkemizin bu konu da kafa yormuş, araştırma yapmış ve haklı bir akademisyenlik sıfat kazanmışların yazılarını aktardığım üç haftada İlçemizi yönenet ve yönetmeye talip olanlardan bir yanıt, bir yorum beklerken hayatın ve bu mesleğin cilvesidir ki, görüşlerine ve yazdıklarına değer verdiğim gazetemizdeki köşelerimizin bir birine el sallayıp her saniye selamlaştıkları karşı köşe komşum, yazarımız sevgili İbrahim Becer, bu konuda konuşması gerekenlerin adeta sözcüsü niteliğinde bir yazı yazmış geçen hafta, yazmış ta! Eğer benim yazılarımı okumadı ise “eyvah” okudu ise “eyvah, eyvah”. Zira bigisayarının tuşlarına çok sert vurmuş, kantarın da topunu kaçırmış. Yazısının % 75 ne katılmıyorum ve ben onun efes’te bir şirket adına çalıştığı zamanların duygusallığına veriyorum.

Bilinmelidir ki bu yazım İbrahim kardeşime bir yanıt değil, bu konudaki ilk yazımda söz verdiğim gibi efes hakkında, Duyduklarımı, Dinlediklerimi, Öğrendiklerimi, Bildiklerimi yazacağım.

Öncelikle şunu belirtmek isterim bu konu hakkında yazmaya başlamadan önce, spekilasyon’a girmemek, olmuş vede olabilecek dedikodulara alet olmamak, 40 yıldır bu ilçede yaşamış ve kültür, sanat’ı takip eden bir sanatçı, bir gazeteci olarak gördüklerimizi, bildiklerimizi ve dinlediklerimizi bir kenara bırakıp, gerçek ve detaylı bilgi almak için Müze müdürümüz Cengiz Topal beyi telefonla aradım, Sosyal medya hesabından bu konuda konuşanları “fırçalarcasına” efelenmesine rağmen, aynı ilçenin havasını beraberce soluduğu ve kendisinden önceki müze yetkili veetkilileriyle dostane yaşamış “efes sevdalısı” bir gazeteciye bu konuda “memuriyeti gereği” konuşamıyacağını hatta sohbet dahi edemiyeceğini söylemiştir.

Gelelim Efes’e; Baştan şunu söyleyyeyim, olayı siyasetleştirmek, “Benim ateşim senin ateşinden iyidir” mantığı ile bakmak çok yanlış olur, zira ateş ateştir ve yakar, dün de yakıyordu, bu günde yakıyor biz böyle sus pus davranıp, avuç açıp bekledikçe yarında yakacak.
Konuşanlar ve hiç bir bilgisi olmayıpta konuşmak için konuşanlar; Konuşanlar konuşsun, Susması gerekenler sussun, Ben heybemi veya günlerimi doldurayım diyenler.
-Sadece benim yazılarımda aktardığım 3 yazarların yazdıkları (ki sünnet düğününden bahsetmiyorlar) yalan mı.?
-Peki Hürriyet Gazetesinde yayımlanan Efes’teki gecelik kira fiyatları yalan mı, yanlış mı.?
EFES ANTİK KENTİ KİRALAMA FİYATLARI;
BÜYÜK TİYATRO :     70 Bin
CELSUS KÜTÜPHANE:  Hafta Sonu 40 Bin, Hafta İçi 30 Bin
LİMAN CADDESİ: Hafta Sonu 40 Bin, Hafta İçi 30 Bin
ODEON: Hafta Sonu 30 Bin, Hafta İçi 25 Bin


Sevgili doslar Efes’teki bu iş o kadar ayyuka çıkmış alay konusu olmuş ki, ODTÜ nün diploma töteninde bile öğrencilerine espri malzemesi olmuş, Mezuniyet Törenlerinde taşıdıkları hicivli pankartların arasına, “KUTLAMALARIN DEVAMI EFES ANTİK KENTİ’NDE” yazılı pankart bile taşıdılar. Bizler yazıncamı tu kaka olacağız. Yooook, Yok öyle İsteseniz de istemeseniz de yazacağız, duyuracağız üstelik bundan sonra ilçemizin tarihi ve kültürel değerlerinin haberlerini (Güzel olanı da, Çirkin olanı da) DOST MEDYAda  daha fazla yazacağız vede konuşacağız.
 
Çünkü Efes bizim, biz Efesliyiz. Kaldı ki Efes sadece bizim değil Türkiyenin vede tüm Dünyanın. Ben ve benim gibi düşünen binlerce Efes sevdalısı bu ilçede geçici değiliz, dün olduğu gibi bu gün de, yarın da Siyaset değişir, Bürokrasi değişir bizler burada yaşıyor ve bu zengin tarih ve kültürün içinde çocuklarımızı hatta torunlarınımızı büyüteceğiz. Bizlerle beraber yurdumuzun Tarihini ve Kültürünün ne kadar önemli olduğunu özümsemiş milyonlarca yurttaş ta, kimi yazarak, kimi çizerek kimi de mizahi dil ve görsellerle kendilerine göre çirkin yapılanları pretosto ederek tarihine ve kültürüne sahip çıkmaya çalışıyor hepsi bu.

Aslında Efes’te Balo yapılmış, Konser yapılmış, Düğün yapılmış, Sünnet Yapılmış, Tiyatro gösterimi olmuş, Yüksek desibelli sesler tarihi eserlere zarar veriyormuş, yüz yıllarca Bilmem kaç şiddedindeki debremleri yaşamış taşlar zarar görmemiş te şimdi “Selçukluların” yaptıkları etkinliklerde zarar görecekmiş. (sanki anadolu ateşi gösterisi, Zülfi Livaneli, Mikis Theodorakis veya Joan Baez ve daha bir sürü konserlerinin desibelleri kontrol altındaydı) Benim Meselem de, Takıntım da bunlar değil, bunları Tarihçiler ve Arkeloglar değerlendirir. Benim Meselem de, Takıntım da Her törende ve her konuşmalarında Efes’i Baş sözcük yapanların bu ve buna benzer konularda sus pus olması, Kendinin, Yönetiminin, Teşkilatının (örgütünün) bu konuda Düşündüklerinin ne olduğunu açıklamaması açıklayamaması ve İlçemizin ve İlçe Esnafımız ile Halkımızın Efes’ten nasıl yararlanır ne kazanır diye konuya sahip çıkmaması.Köşemde yazdıklarım da, TV Proğramımdaki feryatlarım da bu.
Bu yüzden buradan ilçemin Genel yönetim ve birimleri haricinde kalan, (zira onlar Doğal ve haklı olarak Ankaranın dediklerini uygular ve Ankaranın yaptıklarını savunurlar) Başta Belediye Başkanına, Tüm Meclis Üyelerine, Kent Konseyi Başkanı ve Konseyi oluşturan ve sayıları 100 civarında olan Sivil Toplum Kuruluşlarına SORUYORUM.

-Selçuk ve Selçuklu Efes’ten Ne kadar Yararlanıyor, Net olarak ne kazanıyor hiç düşünüyormusunuz.?
-Selçuk’taki bir kuruluş veya Belediyemiz kendisine ait olan bir etkinliği, Festival, Konser, Sergi, Konferans VS. Efes’te yapabiliyor mu.? Yapamıyorsa Neden.?
-Efes’te yapılan bir etkinlik veya organizasyonda, Yerel yönetim ne kadar katkı koyuyor ve ne kadar etkili oluyor ve ne kazanıyor. (Son örneği; Fazıl Say konserine, Beni, Bizi temsilen ilçemin kaç yönetcisine, ve özellikle kaç Belediye Meclis üyemize davetiye verildi)
-Efes’te yapılan bu tür organizasyonları, siyasetçi ve bürokratlardan dinlediğiniz kadar, hiç Efes esnafımızdan da dinlediniz mi.?
(Sevgili İbrahim; Eleştirenlere Müze Md.nü dinlemelerini önerirken, bu tip faaliyetleri kardeşim dediğin Levent Görür’den de hiç dinlemedin mi.? Diyebilirsin ki, Levent gibi Efes esnafı oradaki ticaretleri açısından bakarlar, Peki Efes’te görkemli organizasyonlar düzenleyen Turizm şirketleri yaptıklarını “HAYIR” için mi yapıyorlar.? Peki Kuşadası lobisinin Efes üzerindeki uğraşlarını merak edip araştırdın mı.? (Sana bir tiyo; O lobiye bir Selçuklu daha katılmış, aman sende dahil olma sen bizim (selçuklular) için değerlisin ve Selçuk’a lazımsın)
-Her sözünüzün başında kullandığınız “UNESCO Kenti Selçuk”ünvanını, Efes ile değilde, Görkemli Belediye Sarayımızdan dolayı mı veya Üç buçuk yılda yaptıklarınız olan İsabey Kreş’i, Aslanlı havuz yanındaki şimdinin sanat evi, 2-3 mahalleye yapılan kafeteryacık büfe ve Pamucakta Restore ettiğiniz kafeterya ile mi aldığınızı düşünüyorsunuz. Düşünmüyorsanız,Efes üzerinden büyükler ne verirse Allah Bereket versinden başka ne gibi istek ve girişimleriniz var.? Efes’in ilçemize yapabileceği katkılar için niçin uğraş vermiyorsunuz.?
-Efes Üzerinden Belediyemize giren ve % 40 lar diye bilinen payları hatırlıyanınız var mı.? Bu ve buna benzer (örneğin Efes’te yapılan organizasyon kira bedellerinden % bilmem kaç istemeyi neden düşünmeyip, almak için girişimde bulunmuyor ve siyaseten ağırlığınızı koymuyorsunuz.?
- Hatırlatmak isterim, Efes teki haklarımız için, yine CHPli Bakana, (İstemihan Talay) aylarca sakal bırakıp pretosto eden bir CHP belediye başkanı ve onu destekleyen grubu ve değişik partili Belediye Meclis üyelerinin sizin şimdi oturduğunuz koltuklarda oturduğunu hatırlatmak isterim. Size göre bu yöneticiler Şovmenmiydiler.?
- Son bir örnek; 1996 yılında Deve Güreşlerinin Efes Arenada yapılması CHPli Bakan Fikri Sağlar imzasıyla Yasaklanmış olmasına rağmen CHPli Belediye Başkanı ve (Tüm) Meclis Üyeleri kararlı tutumları ile Efes Arenada nasıl yapıldığını o zaman ki Yetkili ve Etkili kişiler hayatta, yaşıyorlar, dinleyin ki Diyaloğun, İstemenin, Almanın veya Nasıl Yapılır olduğu merakınızı (Tabi Merak ediyorsanız) gidermek istemezmisiniz.? 
Dinleyin, Dinleyin Selçuk’un Efes, Efes’in de Selçuk olduğunu ve Selçuklularında nasıl birer Efes’li  gibi davrandığını belki daha iyi anlayıp Efes’in Selçuk için önemini, değerini, ilgilenip Sahiplenmenin ne kadar Gurur verici olduğunu .
Ve bir daha (Hariçten Mey ikramı alıp, ayakta efes gazeli okuyanlara rağmen) Bir düşünmenizi istirham ediyorum. Efes mi, Selçuk’ta yoksa Selçuk’mu Efes’te. Dahada kısaltayım. Yaşadığımız Selçuk’un tüm mücavir alanı içindeki hangi metrekaresi Efes değil. İşte EFES ismi de bu kadar önemli.

Anlayanlara SELAM, Anlamak istemezüklere de “NANİK” olsun.
Haftaya yine okunmak umut ve dileği ile DOSTça Kalın.