av.selcukatalay @ gmail.com

Mübarek Ramazan ayını idrak ettik, geçti ; dünyaya ait her şey gibi… Halk kültürümüzde çok söylenen bir iyi dilek vardır : “Her gününüz bayram, her geceniz kadir olsun…” diye … Olur mu ? Çok az kimsenin buna içten “EVET” diyebileceğini düşünüyorum. Kendime bakıyorum, en kolay izleyebileceğim yer; evet cevabından uzağım, 77 yaşımın olgunluğuyla, “demiş” olmam gerekiyordu, diyemedim. “Nasıl denilebileceğini biliyormusun ?” diye kendime sorduğumda “Evet” diyebiliyorum, amma ve lâkin “beceremiyorum”!…. İnsanlar bir diğerini öldürmenin binbir yolunu buluyorlar, savaşıyorlar !!! Ancak “gerçek savaş”’ın kendi nefisleriyle olduğunu da biliyorlar, çok fazla bir çoğunlukla da “BECEREMİYORLAR”. Ancak olgun insan vasfını edebilmiş insanlar bunu becerdiğini bildik ve gördük ki; bunlar da ortalıkta dolaşıp “ ben şöyleyim, ben böyleyim” gibi şişinmelerle kendilerini reklâm etmiyorlar. Bulması zor, meğer ki rastgele….

Mevlâna Celâleddin, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Niyazi Mısrî gibi büyükleri insanlıkları nedeniyle, verdikleri eserleriyle tanındıklarından biliyoruz. En büyük eserleri; kitap v.s. den çok yetiştirdikleri değerli insanlardır, şüphesiz.

Kısaca kendi benliğimizdeki kusurları düzeltmeden edindiğimiz her tecrübe yanlıştır. Her türlü kinden, önyargıdan, irademizi saptıran nedenlerden kurtulursak, her gece kendimizi muhasebeye çekerek insanlığımızın kadrini, her gündüz de içinde bulunduğumuz nimetlerin idraki içinde mutlu bir bayram günü yaşayabiliriz; diye gönlüme gelenleri dile getirmeye çalıştım, dostlar kardeşler…

Her zaman ki gibi; hepinize sonsuz sevgi ve saygılarımla….

Not: TENKİTLERİNİZ SAYGI İLE BEKLİYORUM…
av.selcukatalay@mail.com