agar.agar.sergun123 @ gmail.com

Eski  zamanlarda  büfelerde  saklanırdı,  şimdilerde  daha  çok  mutfak  raflarında  durur  oldu;   hani o  her  birinin  anısı  olan  takımlar.  

Hani  şu  kahve  fincanı  takımı,  daha  görür  görmez  aşık  olup  aldığınız;  eve  kadar  nasıl  heyecanla  taşıdığınız.  Yada  bit  pazarında  bulduğunuz  takımdan  geriye  kalmış  o  üç  fincan;  saysanız  elin  parmaklarını  geçmez  kaç  ikramda  kullandığınız.  Hele  o  ellemeye  kıyamadığımız  mavi  cicekli,  aile  yadigarı  takım  yok  mu! 

 

Genellikle  altılı  olurlardı,  şimdilerde  tek  tek   alınır  oldu.  Nasıl  olursa  olsun   her  birine  ne   anlamlar,  ne  anılar  yüklemişsinizdir.   Ya  sonra; 

onların  da  bir  vakti  mi  var? 

O  özene  bezene  aldığınız   fincanlardan  biri  elinizden  kayıverir, düşer  paramparça  olur.  Sanki  parçalanan  yüreğinizdir?  

Bir  bakarsınız  o  kullanmaya  kıyamadığnız  fincan  takımının  biri eksik;  yoksa  birine  mi  verdiniz,  hatırlamazsınız.   Belki  de  bir  gün bakarsınız  ortada  takım  falan  kalmamış. 

Zaman  geçmekte…  

Artık  raflarda  takımlardan  kalan  tek   tük  parçalarla  oyalanırsınız . O  nadide  takımın  son f incanlarına   içiniz  acıyarak  bakarsınız. Yada  özel  zamanlara  saklarsınız;  bir  dost  kahveye  geldiğinde çıkarır,  onunla  paylaşırsınız;  geriye   bıraktığı   anılarıyla.  

 

Zaman  geçmekte… 

Anılardan  geriye  parça  parça  kalanlar  değil  midir  o  kırılan  kahve fincanları.  

Zaman  geçmekte,  

Aslında  her  biri  belleğimizde  parça  parça  gizlediğimiz,  arkadaşlıklarımız,  dostluklarımız  değil  midir?  

Birlikte  o  kahve I çtiğiniz  fincanlar  değil  midir?  

Nasıl  kırıp  döktüğümüz,  nasıl  elimizden  kayıp giden,  nasıl  bir daha  yerine  koyamadığımız   o  nadide  zamanlar  değil  midir aslında?.  Raflardaki  tozlu  porselenlere  bakıp   bakıp   içimizin daralması  kadar,  asıl  acı  vereni  onlar  değil  mi? 

Üstelik  geriye  dönüp  baktığımızda   tüm  bunları nasıl  yaptığımıza, nasıl  da  şaşar  kalırız. 

Sanırım dostlarımdan özür dileme zamanım geldi.