agar.agar.sergun123 @ gmail.com

Şirince yolunu tırmanıyorum. Karşıda, dağın yamaçlarında yer yer dumanlar yükseliyor. 

Demek o günün zeytin toplaması bitmiş.
Yerlere dökülen yaprakları yakıyorlar.
Zeytin yaprağından çay yaparsan şekere iyigelir.
Yerde öyle bırakırsan ağaca zarar verir. Yakılması buyüzden.
Budamada kesilen dalları da ocaklarda, şöminelerde çıtırçıtır yanar ki o neşeli ateşin keyfine doyum olmaz.
Yakılan yaprakların dumanları usul usul maviye yükselir.
Güneş batmaya durmuş, dumanların üstüne kızılı vurmuştur hafiften, belli belirsiz. Dikkatlice bakmazsanız farkedemezsiniz ha.
Vakit gelmiştir. O sıra zeytinin toplandığı yaygılar kaldırılır. Zeytin çuvalları traktörün arkasındaki romörke yüklenir. Zeytinci traktörü çalıştırırken toplayıcılar romörke binip zeytin çuvallarının yanına çökerler.
Yorgunlukları çöker asıl. Kolaymı zeytin toplaması? Meraklıysaniz yüzlerinden anlarsınız zeytinin bereketini; varyılımıydı, yokyılımıydı diye.
Traktör yürür.
Onlar evlerine,zeytin çuvalları yağhaneye yola koyulur.
Zeytin beklemeyle gelmez, bekletilmez ki kıymeti düşmesin yağın.
Yağhaneden gelen bidonun kapağı açıldımı al sana sarının en güzeli, bizim Şirince’den.
Gündönecek, ertesi akşam üstü yine dumanlar yükselecektir yamaçlarda.
Başka zeytincilerin dumanı olacaktır busefer.
Güneşin kızılı vuracaktır hafiften, belli belirsiz.
Olur da bir akşam üstü Şirince’ye çıkarsanız o dumana iyibakın. Bilen bilir, o duman zeytine olan aşkımızın işaretidir.