Osmanlı döneminde İstanbullular evlerinde köpek beslemelerse de sokak köpeklerine çok iyi bakarlarmış. Çünkü yemek artıklarını tüketen köpeklerin çevre sağlığı açısından büyük önem taşıdığına inanırlarmış. Şimdi bu olguyu destekleyen traji-komik bir anekdot aktaralım.
Sokaklardaki sayılarının çok fazla olduğunu ileri süren kimi köpeksevmezler padişah 2. Mahmut’u köpeklerin Sivriada’ya sürülmesi için ikna etmişler. Üsküdar’dan bir mavnaya yükledikleri köpekleri adaya götürürken çıkan fırtına yüzünden geri dönmek zorunda kalınca “Bunda bir hayır var” demişler ve bu gerçekleşmemiş. Daha sonra bu kez Sultan Abdülaziz döneminde bu kez köpekler adaya sürülmüş. Ancak kenti saran kötü kokular sonrası İstanbul halkı bunu protesto etmek için çeşitli yerlerde yangınlar çıkarınca, köpekler geri getirilmiş. Ne var ki 1910 yılında bu kez köpeklerin adaya sürülmesi gerçekleşmiş. Ancak padişah korkusuyla halkın sesi çıkmamış.
Çıkmamış ama Istanbul sokakları çöplükten geçilmez olmuş.