Evet, Şirince’ye niye geliyorlar?
Bu sorunun yanıtını merak edenler için bir yanıtım var.
Evet ama önce bu soruya kendimin yanıt vermesi gerekmiyor mu.?
Ben niye geldim?
Havası için geldim, geçmişi için geldim,
Müjde’nin (Müjde Tönbekici) benim için yenilediği (45 metre kare) eski Rum evi için geldim… Ama en çok zeytin için geldim.
Galiba biraz da İstanbul’a küstüğüm için geldim.
Benim ki fazla özel. Hiç birine benzemiyor. Onu geçelim.
Ancak genel olarak baktığımızda diğer gelenleri ikiye ayırabilirim.
Şirince’de arazi, ev, zeytinlik alan kalıcı dışarlıklılar ve günübirlikiçiler.
Dışarlıklılar pansiyon işletir, zeytincilik yapar yani para kazanmak için buraya gelmişlerdir. Onu da geçelim.
Bizim asıl konumuz günübirlikçiler çünkü.
Haftasonları sayıları 5-6000’i bulan ziyaretçiler.
Gelelim bunun yanıtına;
Şirince’de St. Jhon Kilisesi’nde 6 fotoğraf sergisi açtım. Oraya ziyaretçilerin izlenimleri için defterler koydum; tam 20 defter doldu, taştı.
Her defterde 600'den fazla yorum vardı.
Yani 12.000’den fazla yazı.
Bu, Şirince adına müthiş bir anket anlamına geliyordu. Seçim anketleri bile bu sayılara ulaşamaz.
İşte bu yazılardan insanların niye Şirince’ye geldiklerini anlamak mümkün.
Hemen her yazıda tek bir ortak sözcük kullanmış ziyaretçiler ”HUZUR”
Hani o şarkıdaki gibi “Bir tatlı huzur almaya” geliyorlar;
Kalamış’tan değil, Şirince’den…
Hem de o İstiklal Caddesi’ni aratmayacak o kalabalığına rağmen.
En çok da Şirinca magnetleri satın alıyorlar eşe dosta, konuya komşuya hediye diye.
Hem hediye hem de “Biz haftasonu Şirince”deydik” havası için.
Haklılar Şirince bir marka, Türkiye’nin en çok ziyaret edilen köyü.
EfesSelçuk’a sadece 8 km. uzaklıkta